2000’li yılların başından beri hayal gücümüzü zorlayan dijital devrimlere tanıklık ediyoruz. Dijital dünya, zaman mekân ve insan ilişkilerini değiştiriyor. Bazen tehlikeli bazen ilgi çekici dijital dünyada toplum değişiyor. Bu yazımızda dijital dönüşüm ve toplumsal etkileri üzerine yazdık.

Dijital, endüstri ve teknoloji fark etmeksizin dokunduğu her yeri dönüştürüyor. Türkiye ekonomisinin yüzde 90’ından fazlasını KOBİ’ler oluşturduğundan dijital dönüşüm ile ilgili yapılan araştırmalar şirketler üzerine yoğunlaşıyor. Bununla birlikte bireyler ve toplum da dönüşüyor. Alışkanlıklar da dijitalleşiyor.

dijital

Tüketim alışkanlıkları değişiyor

Teknolojideki gelişmeler ve dijitalleşmenin sonucunda hayat standartları değişiyor. Teknolojiyle doğan Z kuşağı toplumun dönüşümünde baskın rol oynuyor. Genç nüfusun artışına paralel olarak dijital tüketim artıyor. En düşük fiyatı arayan, daha fazlasına ulaşmaya çalışan, çözüm için bekleyen tüketicilerin yerini toplam değere önem veren, anlamlı deneyimler arayan ve kendi çözümünü üreten dijital tüketiciler alıyor.

Fiziksel mağazaların yerine puanı yüksek e-ticaret sitelerinden sosyal medyadaki yorumlara göre alışveriş yapan dijital tüketiciler, pazarlama dünyasında da değişimlere yol açıyor. Markalar bilinçli ve değer arayan tüketicilere ulaşmak için geleneksel pazarlamanın yerine içerik pazarlaması, fenomen pazarlama gibi modern pazarlama yöntemlerini kullanıyor. Kullanıcıların yüzde 64,6’sının Google reklamlarına tıklaması ve sosyal medyaya harcanan sürenin  günlük ortalama 116 dakika olması tüketici profilinin dijitale bağlılığını ve modern pazarlamanın gerekliliğini ortaya koyuyor.

İnternet girişimciliği yaygınlaşıyor

Radyo yayınlarının dünya çapında yaygınlaşması 38 yıl, televizyon yayınlarının yaygınlaşması 13 yıl sürmüştür. Peki, sizce internetin yaygınlaşması ne kadar zaman almış olabilir. Yalnızca 4 yıl. Güncel verilere göre dünya nüfusunun yüzde 59’u yani 4.54 milyar insan internet kullanıyor. İnternetin bu denli yoğun kullanılması girişimciliğin de internet üzerinden gerçekleşmesine açıklık getiriyor.

Dijital dönüşüm ve toplumsal etkileri girişimcilik ekosisteminde görülebiliyor. Dijital teknolojilerin girişimciliğe yansıması dijital girişimcilik, 2000’li yıllardan beri yaygın kullanılıyor. İnternet girişimciliği, geleneksel girişimcilikten farklı olarak daha hızlı, kolay ve iş birliğine yatkın olması nedeniyle tercih ediliyor. İnternet girişimciliği genellikle mobil uygulama geliştiriciliği, e-ticaret sitesi, sanal pazaryeri olarak karşımıza çıkıyor. Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi’ne (ETBİS) kayıtlı site sayısının 21,515 olması internet girişimciliğinin Türkiye’deki durumuna işaret ediyor. İnternet girişimciliğine bağlı olarak “digital nomad” (dijital göçebe), “home-office” (ev-ofis) çalışma gibi iş modelleri de popülerleşiyor.

Temassız ödeme yaygınlaşıyor

Temassız ödemeler kartın elden bırakılmamasına imkân sağlaması, kolay ve hızlı olması, şifresiz işlem limitinin yüksek olması, temassız özellikli terminalin fazla olması, temassız özellikli kart sayısının fazla olması gibi avantajlar sunuyor. Mobil cüzdan, sanal POS gibi temassız ödeme sistemleri finans teknolojilerindeki önemli bir gelişme olarak pandeminin de etkisiyle hızla yaygınlaşıyor.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) sözcüsünün pandemi ile mücadele sürecinde mümkün olduğunca temassız ödeme yönteminin kullanılması gerektiğini savunmasının ve şifresiz işlem limitinin artırılmasının ardından hızlı, pratik ve güvenli temassız ödeme sistemleri yaygınlaşıyor. Öyle ki Bankalararası Kart Merkezi’nin açıkladığı verilere göre internetten  kartlı ödeme yapılan işyeri adedi önceki yıla gore 1,5 kat artış gösterdi. Mayıs ayı sonunda Türkiye’de kullanılan kart adedi 243 milyon oldu. Banka kartı ile yapılan ödemeler önceki yıla göre yüzde 19 artarken 2,5 milyon kart ilk defa internetten ödemelerde kullanıldı. İnternetten yapılan kartlı ödemeler elektronik eşya, giyim ve aksesuar, eğitim ve kırtasiye sektörlerinde oldu. Toplu taşımada yenilikçi ödeme sistemlerinin de yaygınlaşması bekleniyor.

Mobil uygulamalara artan talep

Günümüzde akıllı telefon, tablet kullanımı giderek yaygınlaşıyor. Mobil uygulama pazarı da büyüyor. Markaların pazarlama yöntemlerinin de başında gelen mobil uygulamalar hayatı kolaylaştırıyor. Uzaktan çalışma modelinin yaygınlaşmasıyla birlikte telekonferans uygulamaları, sağlık, spor ve beslenme odaklı uygulamalar sıklıkla indiriliyor.

İnternet teknolojileri ve akıllı telefonlardaki gelişmelerle artan mobil uygulama kullanımı Pandeminin de etkisiyle önemli ölçüde artmaya devam ediyor. Global SaaS şirketi Adjust’ın yıllık Global Mobil Uygulama Trendleri raporuna göre uygulama girişlerinde yüzde 47 ve yeni uygulama indirmelerinde yüzde 75 artış görüldü. Ciroya katkı sağlayan uygulama içi hareketlerin yüzde 75 oranında artması kullanıcıların, uygulamaların ücretli versiyonlarını tercih ettiklerini gösteriyor. Oyun sektöründeki uygulama indirmeleri önceki yıla göre yüzde 132 artış gösterdi.

Toplumun büyük dönüşümü: Toplum 5.0

2015’te Japonya’nın 5. Bilim ve Teknoloji Temel Planı’nda temel bir kavram olarak kullanılan Toplum 5.0, “teknoloji tehdit olarak değil, bir yardımcı olarak algılanmalı” felsefesine dayanıyor. Reform niteliğindeki Toplum 5.0, endüstrileşme ile insan doğası arasında bir denge kurulmasını amaçlıyor.  Toplum 5.0 anlayışının oluşabilmesi için toplumların, teknoloji kullanımına direnç göstermesine engel olmak gerekiyor. Endüstri 4.0’dan farklı olarak insanı temeline alan Toplum 5.0’ın insanın faaliyet gösterdiği her alana büyük katkıda bulunması bekleniyor.

Sonuç değerlendirmesi

Girişimcilik ekosisteminde, alışveriş ve ödeme alışkanlıklarında, eğitimde, iş dünyasında ve meslek gruplarında yaşanan köklü değişimler dijital dünyada toplum nasıl dönüşüyor sorusuna yanıt oluyor. Otomasyon, yapay zeka ve dijital teknolojilerin yaygınlaşmasıyla birlikte dijital kültür genişleyecek ve toplumdaki dönüşüm devam edecektir.

Shares: