Son yıllarda, büyük bir gelişme göstererek hem ülkemizde hem de dünyada pazar lideri olma yolunda ilerleyen IAS, canias4.0 ‘ı bu yılın başında tanıttı. Bu kapsamda, IAS Yönetim Kurulu Başkanı, Hakan Karabiber ile siz değerli okuyucularımız için bir röportaj gerçekleştirdik. İşte, IAS’ın başarısının perde arkasındakiler;

Öncelikle bizlere kendinizden ve IAS’den bahseder misiniz?

IAS Holding, 1989 yılında kurumsal kaynak planlama çözümleri üreten bir yazılım firması olarak kuruldu. 1994 yılında İstanbul’daki ar-ge merkezinde kendi teknolojimizi üretmeye başladık. 1997 yılında Türkiye’nin ilk TUBITAK destekli, yüzde 100 yerli yazılım geliştirme platformu TROIA’yı piyasaya sürdük. Kurumsal kaynak planlama ürünümüz caniasERP’yi de TROIA platformunda geliştirerek hizmete sunduk. Firmamız, her zaman kendi teknolojisini üretmeyi ve dijital dönüşüm sürecine öncülük etmeyi vizyon edindi. Kurulduğu günden beri çalışmalarımızı hep geleceği planlayarak gerçekleştirdik. Gelecekte yapacağımız çalışmaların altyapısını oluşturmak için 2019’un başında kendi veri tabanımız IAS Database’i (iasDB) de müşterilerimizin hizmetine sunduk. Bugün geldiğimiz noktada, artık yalnızca bir ERP üreticisi değiliz! Müşterilerimizin Endüstri 4.0 yolculuğunda ihtiyaç duydukları tüm teknolojileri tek bir yazılım ile hizmete sunan, global bir teknoloji firmasına dönüştük. canias4.0 çatısı altında, kurumsal kaynak planlama çözümümüz caniasERP’nin yanı sıra IoT, big data, AI (yapay zeka), cloud çözümleri, kendi veritabanımız iasDB, iş zekası çözümümüz caniasIQ ve e-Devlet entegrasyonları başta olmak üzere pek çok inovatif ürünü hizmete sunuyoruz. Teknolojik çözümlerimizle birlikte sunduğumuz danışmanlık ve eğitim hizmetleri ile de müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarına yanıt veriyoruz. Türkiye’de, Türk mühendisler tarafından geliştirilen ürün ve hizmetlerimizi dünyanın dört bir yanına ulaştırıyoruz.

 

IAS hem yurtiçinde hem yurtdışında başarı hikayeleri yazmaya devam ediyor. Bu başarının perde arkasında neler var?

Firmamız kurulduğundan beri geleceğe odaklı. Vizyonumuz her zaman müşterilerimizi rakiplerinden bir adım öteye taşıyabilecek teknolojileri sunmak oldu. Endstüri 4.0 konusunda da sektörümüzde öncü rol oynamayı görev edindik. Bunu yalnızca IAS’nin bugünkü konumuna bakarak değerlendirmek doğru değil. Geçmişte yaptığımız çalışmaları ve kendi alanımızda gerçekleştirdiğimiz ilkleri gözden geçirdiğinizde bugünkü başarımızı ve çalışma disiplinimizi daha kolay anlayabilirsiniz. 1997 yılında Türkiye’nin ilk TUBITAK destekli, yüzde 100 yerli yazılım geliştirme platformu TROIA’yı geliştirdik. Kurumsal kaynak planlama ürünümüz caniasERP’yi de bu platform üzerinden kurguladık. Aynı zamanda caniasERP, dünyada browser üzerinde çalıştırılabilen ilk ERP yazılımlarından biri olma özelliğine sahip. Daha o dönemlerde müşterilerimize hem browser üzerinden çalışabilen bir ERP hem de geliştirme yapabilecekleri bir platform sunarak hareket özgürlüğü ve esneklik sunduk. caniasERP, farklı veritabanları üzerinde çalışabilme özelliğine sahip. Anca geçtiğimiz yıllarda bu konuda da önemli bir adım attık ve kendi veritabanımız iasDB’yi geliştirdik. iasDB, müşterilerimize hem ekonomik avantaj sağlarken hem de hız kazandırdı. Ancak bu çalışmanın temelinde önemli bir neden daha yatıyordu. iasDB gelecekte gerçekleştirmeyi planladığımız yapay zeka ile ilgili projeler için önemli bir altyapı oluşturuyor. Şimdi, canias4.0 çatısı altında, kurumsal kaynak planlama çözümümüz caniasERP’nin yanı sıra IoT, big data, AI (yapay zeka), cloud çözümleri, kendi veritabanımız iasDB, iş zekası çözümümüz caniasIQ ve e-Devlet entegrasyonları başta olmak üzere pek çok inovatif ürünü hizmete sunuyoruz.

 

ERP sistemleri son yıllarda, işletmeler için bir lüksten öte kritik bir ihtiyaca dönüştü. Endüstride birçok alternatifle karşılaştığımız bu dönemde, caniasERP’yi diğer yazılımlardan ayıran özelliklerden bahseder misiniz?

 

Endüstri 4.0’ı vizyon edinmiş bir firma olarak, yıllardır kullanıcılarımıza ve potansiyel müşterilerimize dijitalleşmenin önemini anlatıyoruz. Ancak 2020 yılının başında başlayan pandemi süreci ile pek çok firma dijitalleşmenin önemini bizzat yaşayarak öğrendi. Tüm dünyada yeni iş modelleri kurgulandı ve buna hızlı adapte olamayan firmalar bu süreçte zorlu zamanlar geçirdi. Dijitalleşme sürecini başlatmış, bunu özümsemiş firmalar ise büyük avantaj elde etti. ERP yazılımları hiçbir zaman lüks değildi, her zaman kritik bir ihtiyaçtı ancak son dönemde bu çok daha net anlaşıldı diye düşünüyorum. Biz, canias4.0 Teknolojileri ile firmalara bütünsel çözümler sunuyoruz. Tek bir yazılımla, ERP, IoT, iş zekası ve benzeri pek çok ihtiyaçlarına çözüm bulabiliyorlar. Ayrıca TROIA Geliştirme Platformu ve iasDB ile hareket özgürlüğü ve hız avantajı sunuyoruz. Yeni kullanıcı dostu ara yüzümüz ve lisanslama modelimiz ile müşterilerimiz hem çok daha kullanışlı hem de düşük maliyetli bir yazılıma sahip olmuş oluyor. Bunun yanı sıra, 30 yılı aşkın süredir global olarak faaliyet gösteren bir firma olarak, bugüne kadar edindiğimiz tecrübelerimiz, uzman danışman ve eğitmen kadromuz ile de müşterilerimize her daim teknolojik rehberlik ediyoruz.

 

Yeni yıla canias 4.0 ile yeni bir giriş yaptınız. canias4.0’dan ve IAS’nin 2021 yılı hedeflerinden bahseder misiniz?

IAS, aslında uzun zamandır yalnızca bir ERP üreticisi olmaktan çok daha fazlasıydı. Biz, kendi yazılım ve donanım çözümlerini üreten bir teknoloji firmasına dönüştük. 2021 yılı başında, tüm çözümlerimizi bir başlık altında topladık. canias4.0 ile müşterilerimize entegre, bütünsel çözümlerimizi sunuyoruz. Bu başlık altında, biraz önce de bahsettiğim gibi caniasERP, IoT, big data, AI (yapay zeka), cloud, iasDB, caniasIQ ve e-Devlet  entegrasyonları başta olmak üzere pek çok inovatif ürünü hizmete sunuyoruz. Vizyonumuz gelecek ve Endüstri 4.0. Bu doğrultuda çalışmaya, üretmeye ve sektörümüze önderlik etmeye devam edeceğiz. 2020 yılını son derece başarılı bir şekilde tamamladık. Ciromuz yüzde 35 ve istihdamdaki büyüme oranımız da yüzde 50 idi. 2021 yılında büyümeye devam edeceğiz. Bu yıl hedefimiz yüzde 100 büyümek.

 

ERP implementasyon süreci, birçok firma açısından oldukça zorlayıcı olabiliyor. ERP implementasyon sürecinde müşteri deneyimi neden önemlidir?

ERP implementasyon sürecinin başarılı tamamlanmasının en önemli etkenlerini iki firmanın uyumlu iş birliği, özverili çalışması ve projeye duydukları inanç olarak özetleyebiliriz. Müşterilerimiz açısından değerlendirdiğimizde, ekibin projeye karşı istekli olması, yönetim kadrosu tarafından desteklenmesi, ERP yazılımına veri akışını düzenli şekilde aktarması, özveri ile çalışması çok önemli. Firma için en uygun iş yapış şekillerinin danışmanlarımız tarafından kurgulanması için de iş birliği hayati önem taşıyor. Bu süreçte, ERP çözümü kadar, bu sistemin implementasyonunu yapacak danışmanlık ekibi de önemlidir. Başarılı bir ERP projesi gerçekleştirmede ERP danışmanlarının yani diğer adıyla kurumsal kaynak planlama uzmanlarının çok büyük katkısı bulunur. ERP danışmanı, projenin ilk gününden itibaren mevcut durum ve hedef durum analizlerini yaparak en doğru çözümleri sunar. İşletmenin süreçlerinin analiz edilmesi, gerekli noktalarda bu süreçlerin standardize edilebilmesi ve ERP kültürünün kurum içerisinde benimsenebilmesi için ilgili sektör ve süreçlerde uzmanlaşmış ERP danışmanları sistem ve işletmenin en doğru şekilde entegre olmasını sağlarlar. Sistemin entegrasyonu ile birlikte sistem kullanıcılarının da en doğru şekilde işlem yapabilmesi, konular ve konseptler hakkında bilgi sahibi olabilmesi için gerekli bilgilendirme ve eğitim çalışmalarının gerçekleşmesi gerekir. IAS olarak, hem uzman danışmanlık ekibimiz hem de sonrasında IAS Business Academy’de bulanan tecrübeli eğitmenlerimiz ile müşterilerimize her anlamda destek oluyor, bu süreci sorunsuz şekilde atlatmalarını sağlıyoruz.

 

Daha önce de bahsettiğimiz üzere, IAS yurtdışında oldukça büyük başarılara imza atıyor. Şu anda yurtdışı faaliyetleriniz nelerdir? Hangi ülkelere hizmet sağlıyorsunuz?

Dünya çapında 1000’den fazla müşteri, 30 binden fazla kullanıcı ve 50’den fazla iş ortağıyla 31 ülkede 16 dilde hizmet veriyoruz. Almanya, Türkiye, Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Güney Kore, İsviçre ve Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan toplam 12 ofisimiz ve dünyanın dört bir yanındaki iş ortaklarımız ile global arenada operasyonlarımızı başarı ile sürdürüyoruz. Kullanıcılarımıza daha kaliteli hizmet vermek amacıyla tüm dünyada çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyor, partner ağımızı da globaldeki ofis ve çalışan sayılarımızı da her geçen gün arttırıyoruz. 2021 yılında da hem globaldeki ofislerimizde hem de iş ortaklarımız ile başlattığımız projelerimizde etkinlik alanımızı arttırmayı hedefliyoruz. Bu yıl, özellikle Güney Kore pazarındaki operasyonlarımıza ağırlık verdik. Burada iş ortağımızla birlikte çalıştığımız önemli bir projelerimiz var. 2021’de bu projelerin de kapsamının büyüyeceğini düşünüyoruz. Büyük, global bir otomobil üreticisiyle beraber birçok otomobil yan sanayii firmasının yurtdışı üretim merkezleri 2021 yılında hedefimizde olacak. Diğer odak ülkelerimizden biri de Almanya. Orada üç ofisimizle faaliyetteyiz ve çalışmalarımız da hızla devam edecek. Diğer yandan, daha önce söz ettiğim gibi, İngiltere bu yıl bizim için önemli ülkelerden biri. 2020 sonunda burada yeni bir iş ortağı daha edindik. Özellikle üretim sektöründe ERP açısında büyük bir potansiyel olduğunu görüyoruz ve çalışmalarımızı arttıracağız. Bunların yanı sıra Litvanya, Pakistan, İspanya ve Fransa da odağımızdaki ülkeler arasında.

 

Son olarak, başarılı bir ERP projesi hedefleyen firmalara neler tavsiye edersiniz?

Başarılı bir ERP projesi gerçekleştirmek için öncelikle firmanın kendi ihtiyaçlarını ve gelecek hedeflerini iyi analiz edip belirlemiş olması gerekir. ‘ERP yazılımından ne bekliyoruz?, Bundan 10 yıl sonra firmamız nerede ve hangi ölçekte olacak?, Hedeflerimiz neler?, Mevcut iş süreçlerimizde sorun yaratan noktalar hangileri?, Neye ihtiyacımız var?’ gibi sorulara yanıt bulmalı. Sonrasında kendilerine en uygun olan ERP yazılımı için detaylı bir araştırma yapmalılar. Standart çözümlerinin yanı sıra, firma ihtiyaçlarına özel olarak, düşük maliyetle ve hızlı şekilde kurgulanabilecek, esnek, özelleştirilebilir, mevcuttaki ve gelecekteki tüm ihtiyaçlara cevap verebilecek kapasitede bir yazılım tercih etmeleri gerekir. Ayrıca, muhatap alacakları teknoloji firmasının danışmanlarının uzmanlık seviyelerini, uluslararası başarılarını ve yine uluslararası standartlara uygun olup olmadığını da iyi analiz etmeliler. ERP yazılımları, alıp kullanmaya başlayacağınız bir ürün, fişe takıp çalıştıracağınız bir cihaz gibi değildir. ERP’yi ve aslında tüm dijital dönüşüm projelerini uzun soluklu iş birlikleri olarak görmek gerekir. Teknoloji hızla gelişirken ona ayak uydurabilmek için değişime açık olmak ve sürekli çalışmak gerekir.