Son yıllarda Türkiye ERP pazarındaki rekabet hızlı bir şekilde arttı. Rekabet ortamındaki oyunculardan biri olan IAS (Industrial Application Software) firması ve ürünü Canias ERP’nin Türkiye pazarındaki istihdam hedeflerini IAS Grup Koordinatörü Sn. Mesut Öztürk ile konuştuk.

IAS Mesut Canias ERP

IAS’nin kuruluşu, çalışma alanları ve genel olarak yapılanmasıyla ilgili bilgi alabilir miyiz?

IAS, 1989 yılında Almanya’nın Karlsruhe şehrinde kurulmuş bir yazılım şirketidir. 27 yıldır, firmaların iş süreçlerini optimize etmeleri ve yönetmeleri için kurumsal yazılım çözümleri üretiyoruz. Kurulduğumuz günden bu yana tüm çalışmalarımızı ve enerjimizi bu odaktan hiç çıkarmadık. 1994 yılında yazılım geliştirme ofisimizi Türkiye’ye taşınması sonrasında 1997 yılında kendi yazılım geliştirme platformumuz TROIA projemizi TÜBİTAK’tan aldığımız destek ile bitirdik. 2000 yılında tüm fonksiyonlarıyla internet üzerinden ulaşılabilen sayılı ERP yazılımlarından olan Java Tabanlı canias ERP‘yi müşterilerimizin kullanımına sunduk. 2007’de Ortadoğu ve Körfez Ülkeleri’ne hizmet vermek üzere Dubai Ofisimizin açılması, 2016 yılında da Hindistan Ofisi’nin hayata geçmesi gibi çok önemli kilometre taşlarımız ile bugün 4 ülkede, 9 ofis ve 50 iş ortağımızla, 27 ülke ve 14 farklı dilde 700 firmaya 25 bin kullanıcıya ulaştık.

Şirket bünyesinde kaç çalışanınız bulunuyor? yeni dönemde istihdam hedefleriniz arasında neler var? istihdam planlarınızı neye göre gerçekleştiriyorsunuz?

IAS büyük çoğunluğu bilgisayar ve endüstri mühendislerinden oluşan 250’den fazla çalışanıyla hizmet vermektedir. Son 5 yıldır, yıllık ortalama % 20 oranında büyüyoruz. Aynı oranın önümüzdeki dönemde devam edeceğiniz öngörüyoruz. Bu hedefi gerçekleştirme için de özellikle ERP Uygulama Danışmanı kadromuzu büyütmemiz gerekiyor. Bu anlamda büyüme hedeflerimiz, artan müşteri sayımız, yeni pazarlara girmek konusunda ki kararlığımız, birçok yeni arkadaşımızı aramıza katmamızı gerektiriyor.

Şirketinizde hangi iK süreçleri uygulanıyor? iK alanında hangi uygulamalar gerçekleştiriliyor?

Seçme – yerleştirme, performans değerlendirme, ücret yönetimi ve eğitim başta olmak üzere tüm İK süreçlerini iç kaynaklarımızla yönetiyoruz. Bunların yanı sıra, yeni pazarlara girerken, o ülkenin özgün koşullarına uygun İK sistemi kuruyoruz. Bunun için hem o ülkenin ilgili çalışma hayat mevzuatını özümsememiz, hem de çalışma kültürünü bilmemiz gerekiyor. Karşılaştırmalı olarak iş kanunlarının bilgisine sahip olmak çok ilginç bir deneyim.

Bizim gibi orta ölçekli 4 ülkede 9 ofiste faaliyet gösteren bir teknoloji şirketinin, teknolojinin tüm imkanlarından faydalanması kaçınılmaz. Özellikle işe alım süreçlerinde, video konferans, Skype vb. imkanları oldukça yetkin bir biçimde kullanıyoruz. Yine aynı şekilde, müşterilerimizin kullanımına sunduğumuz yazılım ürünümüze canias ERP’nin oldukça gelişmiş bir İK modülü bulunmaktadır.

Aynı ürünü, oldukça aktif bir biçimde kullandığımız için zaman ve mekândan bağımsız olarak, diğer ülkelerdeki iştiraklerimizde dâhil olmak üzere, tüm İK süreçlerimizi yönetmek sorun olmaktan çıkıyor. Son olarak, yine yurtdışı operasyonlarımızın yoğunluğundan kaynaklı olarak ve aynı zaman da bir kariyer imkânı olarak da pek çok arkadaşımızı Expat olarak yurtdışına gönderiyoruz. Elbeteki Expat arkadaşların tüm ihtiyaçlarını karşılamak İK bölümümüzün üzerinde.

IAS canias ERP

Çalışanlarınıza hangi eğitim olanakları sunuluyor? nasıl planlanıyor?

Eğitim süreçlerimizi çalışanlardan ve birim yöneticilerinden gelen talepler doğrultusunda planlıyoruz. Departmanlara yönelik ihtiyaçlar belirlendikten sonra kurum içi ya da kurum dışı eğitimlerle çalışanlarımıza gerekli eğitim olanaklarını sağlıyoruz.

Şirketin insan Kaynakları alanındaki gelecek planları arasında neler bulunuyor?

Bugün için çalışan sirkülasyonu konusunda, sektör ortalamasının altındayız. Bu bizim için sevindirici, ancak yeterli değil. Sektörümüzde çalışanların tercih ettiği marka bir şirket haline gelmek hedefimiz.

Bizim en büyük sermayemiz insan. Bunu sadece laf olsun diye söylemiyorum. Pazarda, rakiplerimizin önünde olmak, müşterilerimize daha iyisini daha uygun koşullarda sunmaktan geçiyor. Bu da ürün
ve hizmet sunumunda rakiplerinizle aranızda fark yaratmaktan ve standartlarınızı daha da yukarıya taşımaktan geçiyor. Bunu gerçekleştirebilmenin yegane yolu, nitelikli ve esnek insan kaynağına sahip olmak, onu korumak ve geliştirmekten geçiyor.

Bunu şöyle tarif ediyorum. Geçmiş dönemde şirketler müşteriyi bulmaya odaklıydı. Ancak bugün ve yarın çok daha fazla nitelikli iş gücüne ulaşma ve korumak üzerine rekabet ediyor olacağız. Odak noktamız bu olacak diye düşünüyorum. Şirketler arası rekabet savaşları bu eksende gerçekleşecek. Tüm şirket yöneticilerinin bu konuya kafa yoracaklarını ve nitelikle insan kaynağına ulaşmak ve korumak konusunda tüm yaratıcılıklarını ortaya koyacaklarını düşünüyorum. Aksi takdirde başarısızlık kaçınılmaz olacaktır.

Bu konuda IAS olarak erken davranarak, nitelikli insan kaynağı ihtiyacımızı karşılamak ve aynı zamanda müşterilerimize art bir değer sağlamak amacıyla, üniversite son sınıf ya da yeni mezun iş arama sürecindeki genç arkadaşlara ücretsiz ERP eğitimleri ve 10’dan fazla üniversiteye ERP laboratuvarları kurarak üniversite işbirliklerine imza attık. Bu konuda yakın dönemde yeni atılımlarımız da olacağını söylemek isterim.