29 yıllık geçmişi ve deneyimli kadrosuyla ülkemiz yazılım pazarının liderlerinden itelligence, pandemi koşullarında büyümeye ve ekibine güç katmaya devam etti. itelligence’ın sürekli başarısının perde arkasındakileri, CEO’su Dr. Abdülbahri Danış ile konuştuk. Röportajımızı buradan izleyebilirsiniz:

1- Öncelikle bizlere kendinizden ve ERP endüstrisindeki kariyerinizden bahseder misiniz?

1997 yılında SAP Türkiye’de endüstriye giriş yapmamın ardından, birçok farklı rolde faaliyet gösterdim. İlk olarak, danışmanlık, ardından da ön satış, iş geliştirme ve satış departmanlarında çalıştım. O dönemlerde SAP, henüz Türkiye için yeniydi ve pek çok çözümün Türkiye’deki ilk danışmanlığını yaptığımı söyleyebilirim. Ardından yaklaşık olarak 12-13 sene kadar, SAP Türkiye’de çalıştım. Ondan sonra Türk Hava Yollarında bir PMO direktörlüğü ve başka bir yazılım firmasında hem ülke müdürlüğü hem de bölgesel roller aldım. 2012 yılında ise itelligence’a satış direktörü olarak başladım. 2016 yılından bu yana, CEO olarak görevime devam ediyorum. Dolayısıyla, özellikle SAP tarafında ERP denildiği zaman hemen hemen her rolde görev aldığımı söyleyebilirim.

2- 29 yıllık geçmişi ile itelligence, ülkemizde pek çok başarıya imza atan ve fark yaratan bir yapıya sahip. itelligence’ın başarısının perde arkasında neler var?

itelligence, dünyanın en büyük grup şirketlerinden biri olan NTT grup şirketinin altında NTT Data bünyesinde bir şirket. 2012 yılında Türkiye’ye gelmesinin ardından başlangıç olarak 120-130 kişilik bir organizasyon olarak faaliyet göstermeye başlıyor. Bugün itibariyle 1.100 kişilik dev bir organizasyona dönüşmüş durumdayız. Başarısının sırrına gelecek olursak; biz SAP çözümlerini ve son yıllarda SAP’nin ötesinde de birçok teknolojiyi Türkiye’de ilk uygulayan şirketiz. Bir diğer neden de ERP tarafında ne kadar çok tecrübeniz olursa yani ne kadar antrenman yaparsanız o kadar başarılı olursunuz. Bizler yılda 52-53 projeyi canlıya alıyoruz. Önceki dönemlerde, ERP projelerinin canlıya alınması 2-2,5 yıl civarında bir süre alırken, bugün bu süre oldukça azaldı. Kuşkusuz dev projeler oluyor. Ama her boyutta, dünyada farklı lokasyonlarda, birçok proje yapıyoruz. Tabi tüm bunların yanında, ERP bir ekip işi. Dolayısıyla, ekip arkadaşlarımızın bu işe gerçekten gönül koymaları, emekleri ve eforları da yadsınamaz derecede başarımız üzerinde etki ediyor.

3- Dünya sıra dışı bir krizle mücadele etmeye devam ediyor. Pandemi her endüstride ciddi etkiler yaratmaya devam ederken, itelligence olarak sizler müşterilerinize bu süreçte nasıl destek sağladınız?

Geçtiğimiz mart ayında, bizler de birçok firma gibi evden çalışma modeline başladık. Herkes gibi bizler için de endişe dolu bir dönemdi. Tecrübe ettiğimiz bu sıra dışı dönemin etkisi giderek arttı. Kuşkusuz bizler şanslı bir gruptayız. Çünkü, bu dönem ister istemez, sektör bağımsız tüm işletmeler için dijitalin inanılmaz bir şekilde önemli hale geldiği, bizim pek çok müşterimizle 2-3 yıl sonra gerçekleştirmeyi planladığımız, birçok projenin öne çekilmek durumunda kaldığı bir dönemdi. Pandemi başladığında 930 kişi olan ekibimiz, şu anda 1.100 kişiye ulaştı.

Bu süreçte, müşterilerimizin iş süreçlerinin devamlılığını sağlamaları için yaptığımız projelerde, onların yanında olmaya devam ettik. Birçok projeyi uzaktan canlıya almak bizler için hayaldi fakat bu süreçte bu hayali, gerçekleştirme olanağı bulduk. Burada bahsettiğim projeler, tüm lojistik süreçlerden tutun da finansal süreçlerle birlikte uçtan uca canlıya aldığımız projelerdi. Örneğin, Polifarma projemiz bu anlamda bir ilk olma özelliği taşıyor.

Yine süreç içerisinde, sadece Türkiye’de değil, bir hafta kadar önce Dubai’de iki projeyi Arabistan’da bir projeyi canlıya aldık. Yüzlerce kişinin entegrasyon testlerine dahil olduğu, dev projeleri bugün tamamen uzaktan canlıya alabiliyoruz. Samimiyetle söyleyebilirim ki beklentilerimin çok ötesinde, müşterilerimizin de bu sürece adapte olduğu ve bazı noktalarda inanılmaz verimlilik artışı sağladığımız, bir döneme şahitlik ettik. Bundan sonraki yıllarda, geriye dönülerek inanılmaz kitapların, makalelerin yazılacağına inandığım bu dönemde, müşterilerimizle birlikte çalışarak, çözümler geliştirdik.
Bu çözümlere verebileceğim en güzel örneklerden biri it.safe&social olarak adlandırdığımız çözümdür. Pandemi sürecinin ihtiyaçlarına uygun olarak, sosyal mesafe aşıldığında otomatik uyarı veren, yakın temaslıları, risk altındakileri anlık olarak raporlayabildiğiniz bir çözüm geliştirdik.

Özellikle, e-ticaret ve müşteri deneyimi noktalarında hızlı aksiyonlar alarak, projeler gerçekleştirdik. Online alışverişe artan taleple birlikte bir gerçeği göz önünde bulundurmamız gerektiğini gördük. Online alışveriş etkinliklerinin ardından inanılmaz bir lojistik süreç var ve ERP bakış açısıyla süreci değerlendirdiğinizde, oldukça kritik ihtiyaçlar söz konusu. Kuşkusuz, bu dönemde edinilen alışkanlıkların birçoğu ve iş yapış biçimleri pandemi sona erdiğinde bile kalıcı olacak.

4- Peki, Itelligence ekibi olarak sizler salgın sürecinde ne gibi çalışmalar yaptınız? Firmalara neler tavsiye edersiniz?

Başta da belirttiğim üzere sıra dışı bir süreç yaşıyoruz. Bütün etkinliklerin uzaktan yapıldığı bu dönemde, Bilişim 500 ödül töreninde, Türkiye’nin En Büyük ERP şirketi ödülünü almaktan büyük mutluluk duyduk. Yine bu dönem içerisinde, en büyük analitik şirket ödülünü aldık, en büyük uluslararası yazılım ödüllerini aldık. Bütün bu ödülleri, uzaktan, online etkinlik vasıtasıyla aldık. Bu etkinliklerin yanı sıra bizler de itelliDay adı altında çok büyük bir etkinliğe ev sahipliği yaptık. Eskiden hep yüz yüze olduğumuz insanlarla birlikte tamamen dijital ortamda gerçekleşen bu etkinliğimiz sırasında da katılımcılarımıza olabildiğince verimli bir deneyim yaşatmaya çalıştık.
Hizmetlerimizin birçoğunu da uzaktan vermeye başladık. Pek çok durumda, tüm tedbirleri alarak Hybrid bir şekilde çalıştık. Bunları gerçekleştirmemizde, itelligence’ın ve NTT Data’nın globalden getirdiği birçok regülasyonun yardımı olduğunu söylemekte fayda var. Bizim çalışma prensibimizde, hiç kimse bu dönemde, kendi isteğine göre, kontrolsüz bir şekilde müşteri lokasyonuna gidemiyor. Şu ana kadar kayıp vermeden süreci atlatmaya devam ediyoruz. Ekip arkadaşlarımızın sağlığı bizler için her şeyden önce geliyor. Çünkü bizim her şeyimiz çalışanlarımız!

Süreç herkese olduğu gibi bizlere de çok şey öğretti. Yeni teknolojiler geliştirdik, iş yapış şeklimizi, çevik proje yapış şekillerini gerçek manada deneyimleme olanağı bulduk. Bu sebeplerden ötürü, yaşadığımız salgın dönemi bizler için kalıcı şekilde iş modellerimizi değiştirdi. Yeni teknolojileri ve inovasyonu çok daha farklı bir şekilde, ele aldığımız bir dönem olduğunu söyleyebilirim.

5- ERP söz konusu olduğunda seçiminden uygulamasına dek firmaları uzun bir yolculuk bekliyor. Bu uzun yolculuğun en kritik noktalarından biri de ERP stratejisi. 2021 yılında firmalar nasıl güçlü bir ERP stratejisi oluşturabilirler?

Endüstriye giriş yaptığım 1997 yılında, ERP’nin tanımı ile bugün ERP dediğimiz şeyin pek bir alakası kalmadığını söyleyebilirim. Bugün bir ERP projesinin IT departmanı ile neredeyse hiçbir alakası kalmadı. Bugün bir ERP, ucu başı belli olmayan, birçok entegrasyonun olduğu ve kurumların dışına taşan çözümlerden oluşuyor. Burada firmaların sorması gereken sorular; Projeye bir IT yatırımı ya da teknoloji yatırımı olarak bakmadan, süreçlerimi nasıl daha iyi hale getiririm? Dünyada farklı şirketler nasıl yapıyor? İyi olduğum konuları nasıl daha iyi hale getirebilirim? Ya da en iyi uygulamaları kendi süreçlerime nasıl dahil edebilirim? Burada dijitalden, teknolojiden nasıl yararlanabilirim?

Bu soruları soran firmaların başarılı olduğunu gözlemliyoruz. Bu nokta da bizim farkımız ortaya çıkıyor. Çünkü biz bütün dünyadaki deneyimi bu anlamda Türkiye’ye taşıyoruz. Müşterilerimizi hızlı bir şekilde dinleyerek hem SAP’nin hem de itelligence’ın en iyi uygulamalarını sunuyoruz. Dijital dönüşüm yoluna girmek isteyen, bu yolda daha önce ERP yatırımı yapmış ama yeni nesil ERP uygulamalarıyla, S4/hana dönüşümünü gündemine almak isteyen şirketlere öncelikle hedeflerini doğru koymalarını önerebilirim. Ardından ise bu yolda yürürken, adım adım organizasyonun değişimine hazırlanmaları gerekir. Bizler itelligence olarak, bu yolu müşterilerimizle birlikte yürümeye hazırız. Biz bu yolu onlarla daha en başından, birlikte süreç analizlerini yaptığımız, nasıl bir yol haritası çıkarması gerektiğini ortaya koyduğumuz, sonra da adım adım onu uyguladığımız, bir ilişki kuruyoruz.

Shares: