Dubai’de gerçekleşen Oracle OpenWorld 2020 etkinliğinde, yapay zekanın iş gücünde nasıl kullanıldığı ve farklı ülkelerde şirketlerin bu değişimi nasıl karşıladığı tartışıldı. Oracle Human Capital Management Cloud Business Group kıdemli başkan yardımcısı Emily He, 10 farklı ülkede 8370 çalışan ile gerçekleştirdikleri “İşyerinde Yapay Zeka ” başlıklı raporun ikincisini paylaştı.
Rapora göre çalışanların bir çoğu, yapay zeka iş arkadaşlarından oldukça memnun ve yapay zekanın işletmelerdeki yeri giderek artıyor. 2018 yılında gerçekleştirilen aynı araştırmanın raporunda, işletmelerin yalnızca %32’si yapay zeka çalışan kullanırken, 2019’da aynı işletmelerde yapay zeka kullanımı %50’yi buldu. Bu şirketlerde çalışanların %65’i ise yeni yapay zeka iş arkadaşlarından oldukça memnun ve yapay zeka iş arkadaşlarının artmasını istiyor. Rapor aynı zamanda çalışanların yapay zeka sayesinde çok daha verimli olduğunu, iş ilişkilerinin daha da geliştiğini ve insan çalışanların yeni yetenekler kazanma konusunda daha iyi motive olduğunu gösteriyor.
Bazı ülkeler daha önde
Oracle OpenWorld Dubai 2020’de konuşma yapan Emily He ile yaptığımız görüşmede He, bazı ülkelerin yapay zeka çalışan konusunda çok daha öncü olduğunu belirtti.
“Özellikle Birleşik Arap Emirlikleri, Çin ve Hindistan gibi ülkeler yapay zeka çalışanlar konusunda çok daha fazla yatırım yapıyor ve işyerindeki oranları Avrupa ülkelerine göre çok daha fazla. Üstelik çalışmanın sonuçlarına göre çalışanların %64’ü, bir robota müdürülerinden çok daha fazla güveniyor ve onun tavsiyelerini çok daha fazla dikkate alıyor.”
Robotlar işimizi alacak mı?
Emily He’ye hemen hemen herkesin merak ettiği ve yapay zeka konusundaki en büyük endişelerden biri olan insan çalışanların gelecekte işsiz kalma kaygılarını sordum. Emily He’nin yanıtı oldukça ilginç: “Bu tüm teknik dönüşümlerde sorulan sorulardan biri. Yapay zeka elbette bazı işleri insanların elinden alacak. Ancak bu yeni bir durum değil. Örneğin elektrik yaygınlaşmaya başladığında birçok insan iş dünyasının tamamen dönüşeceğini ve birçok kişinin işsiz kalacağını söyledi. Ya da trenlerin yaygınlaşmaya başlaması ile birçok kişi işsiz kalacağını düşünerek direnç gösterdi. Ancak şu görüldü ki, her dönüşümde bazıları kaybolurken yeni iş sahaları ortaya çıkıyor. Şurası önemli, Yapay Zeka’nın yarattığı dönüşümü hafife almamak gerekiyor. Çünkü burada ciddi bir yetenek boşluğu ortaya çıkacak. Bazı insanların yeni yeteneklere kavuşmak, var olan boşlukları doldurmak için kendilerini geliştirmek konusunda fırsatları ve zamanları olmayacak. Bunun örneklerini de yaşadık. Örneğin otomotiv endüstrisi hızlı bir şekilde elektrikli araçlara doğru evrilip üretim üstleri yer değiştirirken, Detroit gibi şehirler bundan çok etkilendi. Bu gibi durumlarla karşılaşmamak için hükümetler ve özellikle eğitim liderleri, proaktif olarak önlem almalı ve değişim öncesinde insanları yeni iş dünyasına hazırlamalılar.”
Şirketler hızlı davranmalı
Çalışan profilinin hızlı bir şekilde değiştiğini de belirten Emily He’ye göre şirketler gelecekte daha iyi eğitim görmüş yeni nesil ile çalışabilmek için Yapay Zeka’yı hızlı bir şekilde benimsemeleri gerekecek. Emily He şöyle diyor: “Yeni nesil artık farklı bir iş ortamı hayal ediyor. İyi eğitim görmüş, yetenekleri yüksek kişiler, geleneksel ortamlarda çalışmak istemeyecek. Bu kişileri bünyesine katmak isteyen şirketler, Yapay Zeka sayesinde onların rutin iş yükünü üzerlerinden alıp, daha yenilikçi ve yeteneklerini kullanabilecekleri iş fırsatları yaratmaları gerekiyor. Aksi halde seçicilik başlayacak ve kurumlar yeni pozisyonları doldurmakta zorlanacaklar.”