1986 yılındaki kuruluşuyla Türk hazır giyim sektörüne katılan İpekyol, bugün yüzbinlerce kadının farklı beğenilerine seslenen Ayaydın-Miroglio Grup olarak, yurt içinde 242, yurt dışında 48 mağazasıyla İpekyol, Twist ve Machka markalarıyla 10 ülkede ürünlerini satışa sunuyor.

Ayaydın-Miroglio Grup, üretimin tamamının tek merkezde gerçekleştirildiği, 17.000 m2’lik alan üzerine, 473 çalışan ve 3,8 milyon dakika/ay artabilen kapasitesiyle ülkenin ilk entegre hücresel üretim sistemi ile yapılandırılmış kadın hazır giyim fabrikası kurmuş ve dünyanın en prestijli mimarlık ödüllerinden biri olan Aga Khan Mimarlık Ödülü’nü 2010 yılında Türkiye’ye kazandıran ilk ve tek yapı olmuştur.

İpekyol Üretim Müdürü Demet Ayverdi Nebim Üretim’de Operasyonel Verimlilik ile ilgili görüşlerini paylaştı.

Üretim sürecinizde Nebim Üretim ile operasyonel verimliliği nasıl sağlıyorsunuz?

“Verimlilik takibinde Nebim ile iş birliği süreci altında sadece bireysel verimlik ya da performansı değil, bant verimliliği, fabrika verimliliği ve performansı, stok yönetimi ve verimliliği gibi birçok farklı ucu verimliliğini takip edebiliyoruz. Bu analizlerle birlikte operasyonda katma değer yaratan / yaratmayan adımları inceleyerek operasyonel verimliliği, kalite performans ve verimliliği gibi birçok noktada veri alabiliyor ve analiz edebiliyoruz.”

Projeyi hayata geçirirken karşılaştığınız zorluklar ve bu zorlukları nasıl aştığınızdan bahsedebilir misiniz?

“Nebim bu projede yoldaşımızdı ve artık üretimle iç içe geçmiş durumdayız. Proje geçiş aşamasında çok büyük bir kâbus hatırlamıyorum doğrusu. Aslında proje geçiş süreçleri bir ikna sürecidir. Tüm yeni sistemler başlarda kabullenilmekte zorlanılır. Ancak Nebim Üretim proje geçiş sürecinde işimize kolaylaştıran en önemli şey Nebim ekibinin sadece yazılama hakim olması değil, üretime de hakim olması ve aynı dili konuşabiliyor olmamızdı. Genelde bu tür süreçlerin tasarımında en büyük handikap karşınızdaki ekibin üretim dilini bilmemesi, sizin de yazılım dilini bilmemenizdir. Bu durumda da istekleriniz aslında orta kulvarda birbiri ile örtüşmez ya da yanlış anlaşılır. Süreç de buna göre tasarlanır ve uygulamada sıkıntılı olur. Ama Nebim’de böyle bir şey yaşamadık. Yani bizim üretim ekibimiz tarafından bir süreç tasarlandı, bu sürecin yazılımsal tarafı da Nebim tarafından tasarlandı ve Nebim bunun üzerine üretim süreçleriyle ilgili önerilerle gelebildi. Yani sizin üretim ekibinizin tasarladığı sürece olumlu katkılar sağlayacak öneriler ile gelebildi. Bu sebeple, birlikte keyifli ve verimli bir proje geçiş süreci yaşadı.” 

Verimlilik takibi yaparken, makine ile geçen zaman, elde geçen zaman, ortak zaman gibi çeşitli etüt verilerini sistemde tutup, model operasyon listelerini hazırlayıp bunların bantlardaki hareketlerinin takibini yapıyoruz. Sizin de oradaki yaptığınız analizlerden birçok farklı aparat türü makine geliştirdiğinizi, hatta oradaki operasyon sürelerini azaltacak makinalaşmayı da yaptığınızı hatırlıyorum. Uygulamanın size kattığı en önemli faydalardan bahsedebilir misiniz?

“Sizin de dile getirdiğiniz gibi ek aparatlar geliştirebiliyoruz. Ayrıca İpek çalışanlarının emekleri ile ARGE merkezi de olduk. Bire bir makine yapıyoruz. Burada da yine verinin konuşması önemli oluyor tabi. Sistem katma değersiz adımların, israfların neler olduğunu gösteriyor ve burada da aslında darboğaz noktalarını çok net görebiliyorsunuz. Böylelikle iyileştirme yapmanız, aparat tasarlamanız ya da üzerine ARGE yapmanız çok kolaylaşıyor. Ben açıkçası sistemleri bir yardımcı, yoldaş, arkadaşa benzetiyorum.

Nebim Üretim ile şu an birebir canlıda anlık olarak stok, adet, bant, operatör gibi tüm verimliliği görebiliyorum. Bunların olmadığını düşündüğümde o zaman kâbus. O zaman yönetmesi çok zor. Veri size sürecin yönetim şeklini göstermeyebilir ama doğru konuşturduğunuzda süreci nasıl yönetmeniz gerektiği ile ilgili çok sağlam bir ışıktır. Şu an veriyi tam anlamı ile istediğim şekilde alabiliyorum, istediğim şekilde hamur gibi oynayıp farklı noktalarda farklı bileşenlerle birleştirebiliyorum Nebim buna izin veriyor. Kullanıcı dostu. Böylelikle aslında güzel bir ışık olabiliyor.”

Shares: